KOPAN BİR UZUV NASIL TAŞINMALIDIR?

KOPAN BİR UZUV NASIL TAŞINMALIDIR?


Hasta olay yerinden uzaklaştırılmalı ve acil sağlık ekiplerine haber verilmelidir. Öncelikle kopan parça mümkünse steril su ile yıkanıp temizlenip ıslak bir gaz komprese sarılmalıdır.

Hasta olay yerinden uzaklaştırılmalı ve acil sağlık ekiplerine haber verilmelidir. Öncelikle kopan parça mümkünse steril su ile yıkanıp temizlenip ıslak bir gaz komprese sarılmalıdır. Daha sonra bu parça su geçirmeyecek bir eldiven ya da poşet içine konmalıdır. Bu parça da içi buz dolu bir kaba yerleştirilmelidir. Böylece kopan uzuv 8 saat kadar bekleyebilir.
Parça kopan uzvun, güdük yarası çok kirli ise mümkünse steril su ile yıkanmalıdır.
Kanayan uzva bez ya da kemerle turnike uygulanmamalıdır. Bu durum toplardamar dolaşımını kesip, atardamar dolaşımını tam kesmeyeceğinden kanama miktarını arttırabilir.
Yara yeri steril gaz bez ile bolca ve sıkıca sarılmalı ve kalp seviyesinden yüksekte tutulmalıdır. Genellikle bu şekilde kanama durur.
Hasta gittiği merkezde acil olarak ameliyata alınabileceğinden dolayı yemek yememeli ve sıvı tüketmemelidir.
Tetik parmak nedir?
Tetik parmak, parmakları bükmeye yarayan kas kirişlerinin parmak kökünde içinden geçtikleri köprülerin (pulley) altında sıkışması sonrası, parmakta takılma ve kilitlenme bulguları ile seyreden bir hastalıktır.
Hastalık avuç içi ile parmağın birleşme noktasında ağrı ile başlar. İlerleyen dönemde hastalar bu bölgede şişlik ya da nodül hissedebilirler. Daha sonra etkilenen parmakta takılı kalma ve kilitlenme oluşur.
Tetik parmak denmesinin nedeni tetik sıkma hareketi sırasında kilitlenmenin oluşmasıdır.
Tedavide amaç takılma hissinin engellenmesi ve parmak hareketi sırasında oluşan ağrının ve rahatsızlığın giderilmesidir. Şikayetleri yeni başlayan hastalarda tedavi ağızdan anti-inflamatuar ilaçlar ve atellemedir. Bu tedaviye rağmen yakınması geçmeyen hastalarda enjeksiyon yapılabilir. Eger enjeksiyon tedavisi ile başarılı olunamazsa cerrahi uygulanmalıdır.
Cerrahi tedavide amaç köprü sisteminin altında sıkışan kas kirişini kurtarmaktır.Lokal anestezi uygulanarak köprü sistemi gevşetilir. Başarılı bir cerrahiden sonra hastalık tekrarlamaz. Cerrahi sırasında kas kirişinin yakınında seyreden parmak damar ve sinirlerinin korunması önem arzeder.
Hastanede yatış süresi 2 saattir. Hasta operasyon sonrası parmağını bükebilir. Nadiren bazı olgularda yara yerinde sertlik oluşabilir. Bu durum evde yapılacak masajlarla geriler.
Doğum felci (obstetrical paralizi);
Obstetrikal brakial pleksus yaralanması doğum sırasında görülen ve boyundan gelip kola doğru yayılan sinirlerin oluşturduğu brakial pleksus denilen yapının yaralanması sonucu oluşan bir durumdur. Sıklıkla doğum sırasında kola uygulanan çekme kuvveti sonucu oluşur. Beraberinde klavikula kemiği kırığı (köprücük kemiği) görülebilir.Sezaryanla yapılan doğumlarda oran oldukça düşüktür. Kilolu bebek, makat geliş, doğumda yardımcı cihaz kullanılmak zorunda kalması, annede diabet olması, anne karnında bazı gelişim problemleri riski (tümör basısı, rahim içi pozisyon) bu olayın oluşma riskini arttırır.
Klinik bulgu genellikle hasarlanma derecesi ile ilişkilidir. Genel olarak 4 tip sinir yaralanması mevcuttur;
1- avulsiyon(tam kopma),
2- rüptür(yırtık),
3- nöroma(oluşan iyileşme dokusu basısı),
4- gerilim tarzı(sinir sağlam, gerilmeye bağlı hasar mevcut).
En sık gerilim tipi tarzında olan yaralanmalar görülür ve genellikle 3 ay içerisinde iyileşirler. Geri dönüş beklendiği için ilk dönemlerde obstetrikal brakial pleksusus yaralanmalarında takip ve basit fizik tedavi egzersizleri uygulanır.
Çoğunlukla tek taraflı görülür. Çift taraflı görülme sıklığı oldukça nadirdir (%4). Doktora başvuru şikayeti bebeğin kolunu oynatmamasıdır. Muayene sırasında karşı taraf ile karşılaştırma yapılır. Yaralanmanın şiddetine göre bulgular değişiklik gösterebilir. Etkilen tarafta bazı reflekslerde kayıp gelişebilir(moro refleksi). Eklemlerin pasif ve aktif hareketlerine bakılır. Bebeğin muayene sırasında ağlarken kas güçleri değerlendirilir. Muayene her ay tekrarlanmalı ve gelişmeler not edilmelidir.
Obstetrikal brakial pleksus yaralanmaları ortopedi ve fizik tedavi iş birliği ile takip edilmelidir. Sıklıkla geriye dönüş beklendiği için engel bir durum yok ise(ör.klavikula kırığı) fizik tedavi başlanır. Aylık takiplerde iyileşme saptanırsa fizik tedavi ile devam edilir. Üç ay sonunda iyileşme olmazsa EMG(elektromyografi) çekilir. Sonuca gore eğer bebekte dirsek bükmede ve omuzu kaldırmada hala problem mevcut ise brakial pleksus cerrahisi uygulanır. Takiplerde eğer iyileşme var ise fizik tedavi ile devam edilir.
Uygulanan cerrahi yöntemler hastanın yaşına, brakial pleksus yaralanma derecesine, iyileşme sonrası hastanın gelinen durumuna göre(ihtiyaç gerektiren fonksiyona göre) yapılır. Kas ve tendon nakilleri uygulanır. Bazen omuz kol hareket kısıtlılıklarına bağlı olarak kemik ameliyatları uygulanır. Amaç hastanın kolunu günlük hayat içerisinde kullanabilecek hale getirmek ve ihtiyaç gerektiren fonksiyonları yerine getirmektir.
Obstetrikal brakial pleksus yaralanmalarında ebeveynlere bu tedavi süreci ayrıntılı anlatılmalıdır. Tam geriye dönüş olabileceği gibi fonksiyon kaybı da gelişebileceği, ihtiyaca göre birden fazla cerrahi müdahale geçirebileceği, mutlaka fizik tedavi uygulanması gerektirdiği, sürecin kısa olabileceği kadar uzun dönem de sürebileceği anlatılmalıdır.
Hastalık tam olarak iyileşebileceği gibi, fonksiyon kayıpları ve sakatlıklarla sonuçlanabilir. Bu kayıplar hastalığın süreci içerisinde kendiliğinden gelişebildiği gibi, yanlış tedaviler sonucuyla da gelişebilir. Obstetrikal brakial pleksus yaralanmalarının tedavisi mutlaka deneyimli ve multidisipliner çalışan bir ekip tarafından yapılmalıdır.


Yorumlar

Popüler Yayınlar